29 Şubat 2008 Cuma

Extreme: Football With Cars


Çok eğlenceli olmuş. :)


28 Şubat 2008 Perşembe

Nerden Nereye #2

Stamford Bridge





Simone Simons #1

27 Şubat 2008 Çarşamba

Gülümse


Belkide çok küçük bir gülümseme çok şeyi değiştirebilir...

26 Şubat 2008 Salı

Nerden Nereye #1

Old Trafford





25 Şubat 2008 Pazartesi

Beşiktaş'ın Yeni Stad Projesi

Beşiktaş'a ve Türk Futboluna hayırlı olması dileğiyle. Umarım Demirören bu projeyi gerçekleştirir. Kapasite:42 000




Forzabesiktas.com'da yapılan yorumlarda en büyük eleştiriyi resimde siyah olarak gözüken tribünler almış. O bölümün "kapalı alt" ve "kapalı üst" kültürünü yok edeceğini düşüyorlar bunu söyleyenler. Ayrıca sesin dağılacağından bahsediyor birkaç kişi de. Bu kişilere cevap vermek istiyorum. 132 DB ile övünen bir taraftarsın ve akustiğin olmayacağından bahsediyorsun. Bu senin kendinle ters düşmen demektir. Rakiplerin eline koz veriyorsun böyle diyerek. Şimdi başka birisi dese ki: "Marifet Çarşı'da değil staddaydı, o tribünlerde bizde bağırsaydık o kadar ses çıkarırdık.(!)" Söyleyecek pek bir sözün yok. Ama ben eminim her maç o tribünlerde Beşiktaş için boğaz patlatanlar yeni stadı da inletecektir!




Projede sadece stad düşünülmüyor. Tiyatro ve gösteri salonları vb. yapılar da inşa edilecekmiş.




Dünyanın en güzel yerine kurulu stadı: "İnönü Stadı"




Işıklandırmayla (ledlerle) stadın tribün çatıları "Karakartal" ya da "Şanlı Türk Bayrağı"na bürünebilecek. (Allianz Arena'da olduğu gibi)



Fotoğraflar forzabesiktas.com'dan alıntıdır.

24 Şubat 2008 Pazar

Eduardo Kasabı!

Kareler dün oynanan Birmingham-Arsenal maçından.Geçmiş olsun Eduardo...En yakın zamanda tekrar sahalara dönmen dileğiyle...

Klübünden gelen açıklama: "
It is hoped that Eduardo will be running again in six months time and making a full recovery after nine months". Türkçesiyle: "Altı ay içinde koşmaya başlayacak, dokuz ay içinde ise tamamen iyileşecek."

Stadio Luigi Ferraris


Bulunduğu Şehir: Genoa
Kapasite: 36 536
Takımlar: Sampdoria ve Genoa




23 Şubat 2008 Cumartesi

Gabriel Torje Dinamo Bükreş'te


Gösterilen ilgiye bakılırsa O, Romanya'da bir yıldız! Dinamo Bükreş'e transfer olduktan sonraki basın toplantısı Romencemiz yok sadece görüntü var!!

Gabriel Torje


Gabriel Torje.22/11/1989 doğumlu, henüz 18 yaşında.Romanya'nın Messi'si olarak lanse ediliyor.FM oynayanlar bilir, ben bilmeyenler için yazıyorum.Hücuma yönelik orta saha olarak görev yapıyor Torje yada bir diğer deyişle "Torjelinho".Genellikle sağ tarafta.

Romanya U21 takımının Bosna-hersek U21 takımını 3-0 yendiği maçta 2 gol atmış Torje. 22/09/2007 tarihinde ise Dacia Mioveni - FCU Politehnica Timisoara maçının 80. dakikasında
takımının ikinci golüne imza atarak takımına beraberliği getirmiş.Merak ediyorum ülkemizde hangi takım ilk on birinde sürekli olarak 17 yaşındaki bir futbolcuya yer veriyor?

Devre arası transfer döneminde Poli 1921'den Dinamo Bükreş'e transfer olmuş "Torjelinho".Romanya standartlarında iyi bir paraya üstelik: 2 milyon dolar! Hepberaber izleyip göreceğiz Torje'nin performansını, ne kadar "Messi"(!) olduğunu.Genç futbolcu avcılarına duyrulur!

22 Şubat 2008 Cuma

NO PUEDE CAMBIAR LA HISTORIA*


"On Dakikada Sevilla" (Hakkı Kutlu-Özgür Topyıldız)
Daha henüz birileri “avrupa fatihi” olmadan, Avrupa’da kimse fatihliğe soyunmadan ya da: Eskişehirspor bir zafer kazanmış ki, dillere destan (tamam yıl, 1970, tek maçlık zaferlerin konuşulduğu ve destanlaştığı zamanlar, ama bu başka; kolpadan değil)... Öyle iki maç oynamış ki Eskişehirspor, özellikle ikinci maç, hani boşa değil yıllardır konuşulması, destanlaşması.

“İspanya’da Sevilla maçı var. Faik’in sol ayak parmağı kırılmış. kaç tane orta yaptı, kaç topa vurduysa hep o ayakla.
Bugün ayakkabının üzerine kuş tüyü düşen futbolcunun üç ay tedavisi sürüyor, mr’ı çekiliyor...” Fethi Heper (Prof. Dr., Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Müdürü)’in sözleri bunlar. Hakan Abi (Dilek)’nin “Mahallenin En Şık Abileri” kitabından alıntıladık...

Kupa, Fuar Şehirleri... Rakip, İspanya’nın Sevilla’sı... Yukarıda, Fethi Heper’in bahsini ettiği maç, ilk maç. 5 eylül 1970 tarihinde oynanıyor ve Eskişehirspor 1-0 yeniliyor. Maç 40 derece sıcaklıkta oynanıyor ve o maç sonrası gazeteler Eses’in takım halinde 30 kilo kaybettiğini yazıyor (15, 20, 25 gibi rivayetler de var tabii)...
Gelelim asıl maça. Eskişehir Atatürk Stadı’nda 16 Eylül 1970 tarihinde oynanan ve hâlâ nasıl kazanıldığı bilinmeyen maça...

Es-es’in intikamı acı oldu; Sevilla Porsuk’ta boğuldu!..
Burada devreye eski, büyükşehir belediyesi başkan vekillerinden gazeteci Hüsnü Arslan’ı sokalım: takımın o günlerdeki gücü, ilk maçtaki dezavantajı önemsiz kılıyordu. taraftar, takımına inanıyor ve tribünleri dolduruyor...
İlk yarı sahada silik bir futbol var. Ancak bariz bir Eskişehirspor üstünlüğü de hissediliyor, futbolun cilvesi 79. dakikada Sevilla’nın golü geliyor. İşte o gol öncesi oyuna girmek için hazırlanan sağ açık Halil, santra öncesi oyuna dahil oluyor. hemen 20-30 saniye sonrasında Halil’in, Sevilla kalecisinin güçlükle kurtardığı bir şutu, mucizenin başlangıcı gibi bir şey... inanılmaz bir şey oluyor sonra. bir gol, ardından bir daha. Sevilla’da panik, Kırmızı Şimşekler’de coşku. son dakikalarda kaptan Fethi’nin bir golü daha. Sanırım kaptanın az sayıdaki kafa gollerinden biri.. Futbolda mucizeler böyle gerçekleşiyor...


*TARİHİ DEĞİŞTİREMEZSİNİZ

21 Şubat 2008 Perşembe

Sos Cagon


Sos cagón, Sos cagón, Sos cagón, Sos cagón
Ayy che bostero vos sos ortiba,
Vos sos amigo de la policía,
En Mar del Plata, no te plantaste,
Con los Borrachos, como cobraste!
Sos cagón, Sos cagón, Sos cagón, Sos cagón
A donde vayas siempre estaremos,
vos sos mi vida, lo que mas quiero,
esta es tu hinchada, esta es tu gente,
la que te sigue y te alienta siempre...
River Plate, River Plate, River Plate, River Plate

Facebook'ta Edu Dracena!!



Dün akşamki Sevilla - Fenerbahçe maçından sonra günah keçisi olarak Edu seçilmişti.Şöyle bir bakayım dedim Türk Milleti'nin yeni eğlencesi "facebook"ta kim ne demiş Edu için.Edu adına kurulan gruplara bakayım dedim, bulduğum ilginç gruplar:
-"I LOVE YOU EDU"
-"edu dracena gol atmasın; asist yapsın yeter!"

-"Edu'yu CSKA alsın"

-"Edu Fenerbahçe'de forvet oynasın diyenler"

-"Edu Dracena hem gol hem asist kralı olsun"

-"LÜTFEN EDU'YU AVRUPADA OYNATMAYIN !!!"

Son yazdığım grup açıklamasına şöyle yazmış:


"Fenerbahçe bu sene Avrupa'da rekorlar kırarak ilerlerken Brezilyalı futbolcu Edu da kişisel bir rekora doğru koşma hevesinde olsa gerek !!
Bunun adı artık talihsizlik değil düpedüz rezillik !! Ya aşırıı konsantrasyonun etkisinden ya da kendi beceriksizliğinden olsa gerek CSKA MOSKOVA maçında deplasmanda 2 hatasından yenilen 2 gol , Şükrü Saroçoğlun'da kendi kalesine 1 gol, SEVILLA maçında yine kendi kalesine 1 gol atan ve tutarsız saha içi davranışları ile özellikle Avrupa maçlarında taraftarın ve tüm futbolseverlerin yürekleri ağızlarında aynı zamanda saç baş yolar halde izlemelerine neden olan 36 forma numaralı EDU DRACENA 'nın Avrupa'da oynamaması hem TÜRK FUTBOLU ADINA HEM FENERBAHÇENİN AVRUPADA DESTANLAR YAZABİLMESİNN DEVAMI ADINA HEM TARAFTAR ADINA ÇOK DAHA HAYIRLI OLACAKTIR !!! FUTBOLCUNUN BUGÜNE KADAR Kİ EMEKLERİ İÇİN TEŞEKKÜR EDER AYNI ZAMANDA KASITLI YA DA KASITLI OLMADAN RAKİP TAKIM ADINA DA BU KADAR ÇALIŞMASI İÇİN DE TEESSÜFF EDERİZ !!!"


Bunu okuyunca biraz sinirlendim.Fenerbahçe'yi savunmak isteyen bu arkadaş kanımca Fenerbahçe'ye zarar veren şeyler yazmış.Oynanan oyun futbol içinde herşey var bu da olacaktır.Senin(Sizin) kendi kalesine gol attı diye yerden yere vurduğun adam kaç pozisyon önlemiş bir de ona bak!Fenerbahçeli değilim fakat bir oyuncunun üstüne bu kadar çok gidilmesini doğru bulmuyorum.Lütfen insanları bu kadar kolay H-A-R-C-A-M-A-Y-I-N!

Vince Carter #15


NBA'i izleyen herkesin hayranlıkla izlediği bir oyuncu vardır elbette.İşte benim oyuncum diyebileceğim adamdır "Vince Carter".Benim için "smaç yapmanın" bütünleştiği kişidir. Hernekadar Nets'e gittiğinde çok üzülsemde bir türlü -smaçlarını yüreğiyle yaptığından olsa gerek - kızamadım Carter'a.Belkide yeni neslin temsilcisi olduğumdan ve Jordan'ın son zamanlarına yetiştiğimi göz önünde bulundurursanız, "Yahu Hakeem var, Bird var çocuk kalkmış Carter'i övüyor." demeden bana hak verebilirsiniz.3 All-Star maçı genel oylaması 1.liği de gösteriyor ki tek hayranı ben değilim bu adamın.

İlk Yazı!

21.02.2008...
Saatler 11.24'ü gösterirken kalkıp hemen bilgisayarımın başına geçtim.Herzamanki gibi Aceto Balsamico ve FlyingDutchman okuduktan sonra aklımda beliren sorular şunlardı:
-Yahu bende bir blog oluştursam fena olmaz mı? Kafama takılanları oraya yazsam, içimdekileri döksem kime ne zararım olur ki?
Bu düşünceyle beraber bu blogu hazırlamaya karar verdim.
Yorumlarınızı eksik etmemeniz dileğiyle.Haydi rastgele!!