21 Haziran 2010 Pazartesi

Adem Sarı Sarı Sarı , laylaylaylaaaa.....

Kim derdi ki Almanya'nın Pfullendorf kentinden bir futbolcu gelecek ve bir sene içerisindebüyük Eskişehirspor taraftarının sevgilisi olacak.İşte o adamdır Adem Sarı...

2009-2010 sezonu başında Almanya'nın Pfullendorf takımından menajeri Ahmet Bulut sayesindeEskişehirsporumuza önerilmiş ve kendini bu süreç içerisinde bir anda bu büyük camianın içerisindebulmuştu. Sezon başı hazırlık kampını çok iyi değerlendirmiş, bilhassa Avusturya kampındahazırlık maçlarında attığı gollerle dikkatleri bir anda üzerine çekmişti.

Sezon başlamış. Adem ilk maçlarda Ümit Karan,Mehmet Yılmaz'ın arkasında çoğu maçta yedek çıkıyordu.Türkiye kupası ön eleme maçında Yalovaspor'a uzatmalarda attığı 2 golle artık iyiden iyiye Rıza Hoca'ya göz kırpıyordu. İşte bugünden itibaren başlamıştı Adem'in önlenemez yükselişi. Yalova maçından sonra deplasmanda oynadığımız Trabzon maçında oyuna sonradan girip attığı gol , hemen sonraki hafta Fenerbahçe'yi 2-1 yendiğimiz maçta galibiyeti getiren golleri atmasıyla birlikte Adem'in ünü artık sadece Eskişehir'de değil tüm Türkiye'de yayılıyordu.Bir anda ismi devre arası transfer sezonu için Galatasaray,Fenerbahçeyle anılmaya başlamıştı ki , Adem'in bu takımlara verdiği cevap kesin ve netti.Fenerbahçe maçı sonrası HaberTurk mikrofonlarına verdiği demeçte Eskişehir'de çok mutlu olduğunu,muhabirin ısrarlı Türkiye'de başka hangi takımda oynamak istiyorsun sorusuna " Ben zaten şu an Türkiye'nin en büyük takımında oynuyorum" diyerek en güzel cevabı veriyordu bir anlamda bu takımlara.

İşte bu günden sonra Adem artık büyük taraftarın sevgilisi olmuştu. 2.yarı maçlarında yine sonradan oyuna girip attığı gollerle Eskişehirspor'umuzun en golcü oyuncusu konumuna gelmeyi başarıyordu.Antalya,Diyarbakır,Manisa bu maçlardan yalnız bir kaçı...

Özellikle Antalya deplasmanındaki görüntüleri gerçekten unutulmayacak cinsten. Sahadaki hırsıgolünü atışı,arkasından kulubeye koşup Rıza hocayı kucaklayışı, maç içinde tribüne doğru geliparmayı öpüşü vs vs bu büyük camiayı onun ne kadar sevdiğinin bir anlamda dışa vurumuydu..Efsane taraftar onu, o da bu taraftarı çok seviyordu..

Adem Sarı'nın şu an kulubumuzle 1 senelik daha kontratı var. Ama şundan eminim ki Adem , bu büyük camiaya daha çok büyük başarılar yaşatacak. İsmini Eskişehirspor efsaneleri arasına yazdıracak.

Özledim be Adem, senin o sağ ayak içi köşeye bıraktığın plaselerini..

Özledim be Adem, tribünde seni çağırırken " Adem Sarı , Adem Sarı laylaylaaaay ... " diye bağırmayı..

19 Haziran 2010 Cumartesi

Nice yıllara ESESim....!



19 Haziran 1965.....
19 Haziran 2010....
Dile kolay , seninle geçen 45 yıl..
İyi ki doğdun şanlı efsanem...
İyi ki doğdun varlığımızın sebebi...
ŞANLI ESKİŞEHİRSPORUM..!

16 Haziran 2010 Çarşamba

"Bir Baba Batu... "


1992 doğumlu bir genç, Batuhan Karadeniz’den bahsediyoruz.Çok değil 3 sene öncesine kadar Türkiye’nin yeni Hakan Şükürü olarak lanse ediliyordu. Geleceğin yıldızı olacak deniyordu.Başta Manchester City olmak üzere Avrupa’nın çeşitli kluplerinden transfer teklifi almıştı.Eğer o zaman bu teklife Beşiktaş yönetiminin cevabı evet olsaydı belki de bugün bu genç adam Eskişehirsporumuzda olmayacaktı.

Football Manager oynayanların çok iyi bildiği, oyunun tabiriyle wonderkid Batu, o günden sonra zaman zaman attığı gollerle dikkat çekti Beşiktaş’Ta.Bu performansıyla A milli takıma kadar yükseldi. Bunu sonuna kadar da hakediyordu.

Batugol’ün bu yükselişi taa ki , 2008-2009 sezonunun başına kadar devam edecekti.2008-2009 sezonunda Beşiktaş’ın başına Mustafa Denizli geliyor, ve zaman içinde Batugol’ün Mustafa Denizliye söylediği ” Seneye elbet ben bu takımda olurum, ama sen olurmusun bilmem ” demesiyle bi anda kindar Mustafa Denizli’nin gözünden düşmesine sebep oluyordu. Ve böylece bu sezonun devre arasında Eskişehirsporumuza kiralanıyordu.1 devre boyunca forma yüzü görmeyen Batugol Eskişehirsporumuzda yeniden kendini buluyor, gollerini gün geçtikçe sıralamaya devam ediyordu.O Eskişehiri, Eskişehirde onu çok sevmişti bir kere…
Sezon bitiyor,kiralık gelen Batu, Beşiktaşa dönmek mecburiyetinde kalıyordu. Dedim ya o Eskişehiri sevmişti bir kere..Çıktığı her programda, yayınlanan her roportajında Türkiye’de Beşiktaş ve Eskişehir’den başka yerde oynamam diyordu..Bunu zorla gönderildiği Gaziantepspor’a imza atmayarak gösteriyordu.Böylesine bir sevgiydi onunkisi…
Aylar geçiyor, Batugol 2009-2010 sezonunu Mustafa Denizli sayesinde Beşiktaş a2 takımında geçiriyordu.Orada gollerine devam ediyor, ama dedim ya kindar Denizli engeline takılıyor, bir türlü A takımla çıkmayı başaramıyordu.

Sezon bitiyor. Yapılan görüşmeler sonucu Batugol ait olduğu yere, ESKİŞEHİRSPORumuza 1 sezon aradan sonra geri dönüyordu.Üstelik bu sefer bonservisiyle beraber 3 yıllığına..Artık Batugol tamamen bizimdi.Büyük Eskişehirspor taraftarını bundan daha mutlu edebilecek başka da bir transfer olamazdı elbette, tabi Batugol için de …

Başta M.Denizli olmak üzere, Batugol’ün Eskişehirsporumuza kazandırılmasında payı geçen herkese teşekkürler..

Sabırsızlanıyoruz çünkü Batugol’ü yeniden Eskişehir Atatürk mabedinde yeniden göreceğiz,

Sabırsızlanıyoruz çünkü Batugol’ün maç sonu “Bir baba” çektirmesini özledik…
Sabırsızlanıyoruz, TURKCELL SUPER LİG ARTIK BAŞLASIN…

11 Mayıs 2010 Salı

Batugol ESES'te...



Yaklaşık yarım saat önce ajanslara düşen bomba etkisi yaratan haber....

Beşiktaş kulübü , Erkan Zengin'le birlikte Batuhan Karadeniz'i 2 milyon euro karşılığında bonservisiyle birlikte Eskişehirspor'umuza verdi.

Haberi öğrenir öğrenmez cep telefonundan mesaj olarak yollayan blogumuzun kurucusu " khortytsya" dan artık Batugolümüz hakkında yazı görmek şart oldu...

Khortytsyaa duy bu sesii,
Batugol'ü anlat bizeee...!





8 Mayıs 2010 Cumartesi

Piskopaaaaat Engiinn !




" G.BİRLİĞİ’NDEN kopunca Eskişehir’e gitti Engin.. Başarılı bir 6 ay geçirdi. Hatta Eskişehir için “Orada futbolu yeniden hatırladım. O şehre ve seyirciye minnet borcum var” diye konuşacak kadar benimsemiş Es-Es’i.."
Vatan gazetesinin Türkiye kupasını Trabzona getiren adamla yaptığı röportajından bir alıntı...
Seviyoruz seni be deli dolu adam...
Engin engin engin engin piskopaaaaaat engin...
Yazısını da yarın yayınlarım artık.Bu arada blogu da pek boşlamışız , çevreye verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz...

8 Mart 2010 Pazartesi

Eskişehirspor - Galatasaray

Long ago, a blogger named khortytsya lived together with his blog in harmony. And then everything changed with something unknown.

Bu akşam diğer blog yazarımız EsEs ile beraber Galatasaray maçına gidiyoruz. Televizyonların gözü üzerimizdeyken, herkesten saklanan bir kareografiyle karşınızda olacağız. Maçtan sonra (salı öğleden sonraya anca) ayrıntılara ait bir post yazarız gene. Öyle bir giriş olur, hazırlık olur diğer post'a dedim işte. Fark ettim, bir sonuç yok : ))

4 Ocak 2010 Pazartesi

Koyun Kazım # 4

" Bana Türkiye demeyin " diyor büyük üstad, futbolun piri ,blogumuzun ilham kaynağı Koyun...Fenerbahçe yönetiminin aldığı karara göre bugün itibariyle kadro dışı bırakılmış..Aslında ne yalan söyleyim sevindim, ama neden sevindim..Bizans takımından kurtulduğu için sevindim...

Sen zaten haketmiyordun o takımı be Koyun...Çok söyledik zamanında sana gel buraya , taraftarın sevgilisi ol, efsane açığın önünden atacağın deparlarla tribünü ayağa kaldır diye ama dinlemedin..Hiç bir şey geç değil be Koyun...Blog üstadı Aceto'nun da dediği gibi
" HAYAT VARSA UMUT VARDIR"...

Kim bilir belki bir gün bu formayı giyersin,maç sonrası 3'lü çektirdiğin günleri görürüz...Kim bilir belki gün gelir senin için koreo yaparız :)