Rezalet... Bu yorumu BJK - FB maçı için yazdığımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. İnsanda söyleyecek söz bırakmıyor yaşadıklarımız dün akşam.
Sabahın köründe kalkıp altı saat yol çektikten sonra İstanbul'a vardığımızda herşey güzel gözüküyordu. Saat 14.00 sularında Beşiktaş'a vardığımızda trafik vardı ama yoldan geçen taraftarlara yaptığımız tezahüratlarla pek hissetmedik çileyi. Midibus'ı Conrad Otel'in önünde park ettikten sonra 27 kişilik kafilemizle Büyük Beşiktaş Çarşısına doğru yol aldık. İçkisini yudumlayanlar, "yeni açık, numaralı" diye gezenler polisin önünde kombinesini pazarlamaya çalışanlar her çeşit insan oradaydı. Bana telefondan ulaşmaya çalışanlarla konuşamıyordum çünkü Kazan, etrafta maçı bekleyenlerin tezahüratları yankılanıyordu. Biletlerimizin dağıtılmasını beklerken ortada pislik kokuları yayılmaya başlamıştı...
Saat 17.00'a gelirken bilet problemimiz hala çözülmemişti. Ancak olay yeni yeni şekilleniyordu. "Beşiktaş" üzerinden rant elde etmeye çalışanların gazabına uğradığımız söylendi bize. Ortada bilet falan yoktu. Bir hafta önceden parayı verip beklemeye başlamıştık oysaki. "Osmangazi Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi ortak otobüs tutsun. Ezik bişey tutalım yol paralarının üstüne yatalım." teklifini kabul etmeyen OGÜLÜ KARTALLAR cezalandırılmıştı. Esrarkeş kadroyla aynı ortamı paylaşmak istemediğimiz için, "Beşiktaş" üzerinden para kazanmak istemediğimiz için Serhat ve Hüseyin'in suratına pişkin pişkin verilen "Bilet yok." yanıtıyla karşılaşmak zorunda kalmıştık. Yanında parası olanlar -Eskişehir'e dönünce geri almak üzere- karaborsadan 100 YTL'ye aldı biletleri. On bir kişi biletsiz Kazan'da kalmıştık. OGÜ'de olduğum için şanslıyım çok iyi insanlar tanıdım İstanbul seferinde. Serhat kendi cebinden "ucuza" bulduğu bir eski açık bileti aldı. Verdi kafileden birine. Karşılık beklemeden. Yanımızda para olsaydı bizde karaborsa alabilirdik ama yoktu. Bilet parası için verdiğimiz paralar "kaygısız" insanların banka hesabındaydı. Serhat, Hüseyin gibi insanlar tanıdığım için mutluyum. Güvendikleri insanların oyununa gelmişlerdi sadece. Kimse onları suçlamadı, suçlanması gereken onca insanı orada "mal" gibi bırakan güvendikleriydi. Utku olacak insanla hesabın burada kapanmadığını buradan belirtelim. Neyse...
Bize oturup bir kafede izlemekten başka bir seçenek kalmamıştı, öyle yaptık. Beşiktaş'ta bir cafede izledik maçı. Maçın anlatılacak pek bir yanı yok. Rezaletin ötesi... Maç boyunca 1 kez üç pas ard arda yapan Beşiktaş o pozisyonda golü buldu. Fenerbahçe farka gidebilirdi, olmadı. Beşiktaş'ta umutlar başka bahara kaldı...
Son olarak Serhat'ın yazdıklarını yazayım buraya:
Arkadaşlar yaşanan bilet sıkıntısından dolayı şahsımdan öte OgülüKartallar Kulübü olarak özür diliyorum...
Kulüp olarak sıkıntılı günler yaşıyoruz ve bunun nedenide Eskişehir'deki rant davaları , ama kesinlikle biz buna ortak olmayacağız , ortak olacak varsada içimize almayıp geçen haftalarda olduğu gibi aramızdan eleyeceğiz o arkadaşları...
Zaten bugün yarın gerkli konularda somut adımlar atılır , atılacakta...
Para verdiğimiz ve keyfi olarak bize bilet almayan adına ben Serhat Şenel olarak hepinizden özür diliyorum , bu duruma en çok üzülen emin olun bendim , gereken savaşıda verdim ve vericem...
Gerçekten insanlara mahçup duruma düşmek onlarca 600 milyondan daha önemli benim için ama insanın başına böyle şeyler geldikçe gerekli muameleyi etmeyi öğreniyor demekki...
Cebimdeki paraylada bilet alıp bi abimize verdim , yine olsa yine helal olsun...Sizlerinde paraları hemen iade edilecek , hakkınızı helal edin...
Saygılar-Sevgiler...
Helal olsun Serhat!
30 Mart 2008 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder