29 Kasım 2008 Cumartesi

Mucizenin adı ES-ES !!!


Özel işlerim dolayısıyle gidemediğim bir maçtı ESKİŞEHİRimizin denizli maçı. Artık bu maçta taraftarlık görevini Khortytsya'ya bırakmıştık 1 maçlığına. O da görevini layıkıyla yaptı.Maç öncesi belli etmişti ES-ESimizin bu maçı kazanacağı . Bilet fiyatlarının açık 10 , kapalı 20 ytl yapılması , tribün liderlerimizin(tümay reis :) bu maçla birlikte tekrar tribündeki yerini alacakları haberlerinin gelmesi ES-ESimizin bu maçı ne kadar önemsediğinin göstergeleriydi.Çünkü ES-ESimizi efsane yapan büyük taraftarıdır , bu maçla da bu ispatlanmış oldu bir kez daha.Bu da , hani okumaz ya , olurda okursa buradan çok değerli başkanımız Halil ÜNAL'a bi uyarı olsun.
Gelelim maça ilk yarım saatte dışarda işlerim vardı o yüzden kaçırmıştım. İyi ki de kaçırmışım zira ilk 25 dakikada 3-0 geriye düşmüştük . Eve geldiğimde açtım hemen radyoyu spiker 3-0 denizli galibiyeti deyince kalp krizi geçirecektim neredeyse.Neyse ki hiç bi zaman umudumu kaybetmemiştim Denizli'nin son haftalardaki maçlarına bakınca... 2-0 galibiyetten alınan 3-2lik Kocaeli yenilgisi , yine 2-0 öndeyken 3-2 bursa karşısında geriye düşmesi vs vs...Bu açıdan umutluyduk, inançlıydık.Nitekim ilk yarının sonlarına doğru Vucko'nun golü gelince tamam demişim bu maçı alırız :)
2.yarı başladı ...50.dk ' da Anderson'un golü geldi arkasından bir daha Anderson ve artık durum eşitlenmişti 3-3 ... Beraberlik golü gelince takım ister istemez biraz dinlendirdi oyunu bu dakikalarda Denizlinin biraz atakları olarak geçti direkten dönen toplar , kaçan pozisyonlar vs vs.. Neyse ki son saniyede Youla sahneye çıktı ve 4-3 oldu durum . Evde coşmuştum artık ta ki aşağıdan komşular kapıya gelip dayanıncaya kadar :)

Ne yapalım ES-ES aşkı işte engel tanımıyor...

Biz ESKİŞEHİRliyiz oley !!!!

Koyun Kazım #2


Eskileri tararken Colin Kazım Richards hakkında karalanmış bir şeyler buldum blogda. Şöyle okuyup baktım da köprünün altında çok sular geçmiş, anladım.

Euro 2008'de oynadığımız Almanya maçında, yediğimiz son golün hemen öncesindeki pozisyonda ayağı kaymasa belki bugün çok çok farklı şeyler yazacaktım hakkında. Belki de çok çok farklı yerlerde olacaktı kendisi de...

Hakkında Flying Dutchman'in blogunda Joe The Turk tarafından yazılmış bir şeyler görünce devam yazısı için de ilham geldi bir anda. Konuya böyle bir giriş yapmak da uygun olurdu ;)

EsEs hakkında "Koyun Kazım" diye yazdığında hiçbirimiz o'nun futbolunun bu denli farklı şekilde gelişeceğini beklemiyorduk elbette. Ancak şu da göz ardı edilmemelidir ki: değişik tarzı ile beğenilse de beğenilmese de kendisini kabullendirmeyi başarmış, kimine göre dünkü çocuk kimine göre sonradan görme CKR'nin başarısı; takımının başarısıyla orantılı. Gerek milli takımın gerekse Fenerbahçe'nin ortaya güzel performans koyduğu dönemlerde Kazım, hep ön plandaki isimlerden biri oldu. Performanslarıyla alkışlandı, sevildi.

Spektaküler hareketlerin asi çocuğu "Colin" -ne de olsa bizden biri- Euro 2008 sonrası tavan yapan popülaritesini geri kazanma çabasındaymış gibi gözüken çıkışlarıyla yeniden gündemi meşgul eder halde. Fenerbahçe'nin gösterdiği başarısız performansı da göz önüne aldığımızda "medya savaşlarının yeni yıldızı: kazimo" demek yanlış olmaz herhalde.

Takındığı umursamaz tavır, kulaklık ve sakızı ile Kazım, kendini harikalar diyarında zannediyor olsa bile unutmamalı -belki de biri ona hatırlatmalı- ki bu basın bir gecede padişah yaptığı adamı bir saniye de sallandırır...

yazar notu: yazdığımı okuduktan sonra fark ettim de ne çok tanım yapmışım kazımla ilgili, sanki sözlüğe yazıyorum :b

15 Kasım 2008 Cumartesi

Kayıt Dışı


uzun zamandır yazmıyoruz futbolla ilgili bloga. bir yerlerden duyarak yazmaktansa ekmeğimizi taştan çıkarmayı tercih ettiğimiz içindir belkide. farklı bişey yapabilmek için iyi takip etmek gerekiyor, farkı yaratabilmek için sabır gerekiyor. kimsenin yazmadığını yazmak önemli, az olsun öz olsun. zaten şu sıralar sınavları da var blog ailesinin. bundan sonra futbol dışında bu bloga yazmayacağım. futbol dışı konular için:
aceciayseteyze.blogspot.com

herneyse, canınız sağolsun : ))

?


www.Tu.tvrespect aceto

3 Kasım 2008 Pazartesi

Vanja Ivesaa !!!


Hayatta ön yargılı olmamak gerekiyormuş , Ivesa bunu öğretti bana :) Ne yalan söyleyeyim ES-ESimize geldiği ilk gün bizzat tarafımdan baya bir laf yemiş bir şahsiyetti kendisi.Hele bir de geldiği günlerde Ferhat'ımızın da gönderilme dedikoduları çıktığından dolayı daha da bir sinirle gitmiştim üstüne ...
Yok Ferhat gibi kaleci varken şimdi buna ne gerek vardı , Süper lige çıkmamızdaki belki de en büyük etken olan Ferhat neden gönderilmişti , onu gönderip yabancı kontenjanını kaleciden yana kullanmak ne derece doğruydu vs vs...( ki gönderilmesine hala daha kızgınım en azından yedekte oturabilirdi )
Neyse gelelim konumuza, 2.05lik bu minik adam ligin ilk 9 haftasında,özellikle son Gs ve Fb maçında kırmızı kartı görene kadar gösterdiği performansla sanırım ben ve ilk zamanlar ben gibi düşünen bir çok ES-ESliye dediklerimizi birer birer yutturacak gibi gözüküyor sezon sonunda...Sorun değil ES-ESimiz için iyi işler yapsın da varsın ben haksız çıkarsın , helali hoş olsun sonuna kadar ...

Bu taraftarın gönlünü kazandın be minik adam,helal olsun sana !!

Son olarak Kızılcıklı'nın söylediği gibi bitirelim postu da :)

Vanjaaa Ivesaaaaaaaa Ivesaaaaa Ivesaaaaaaa!!!!