29 Aralık 2008 Pazartesi
Yoksa o mu Khortytsya ?
"Es-Es’in gözü Fas’ta
28.12.2008
Eskişehirspor yönetimi, devre arası transfer görüşmelerinde gaza bastı. Başkan Halil Ünal, adını açıklamadığı Fas milli takım orta saha oyuncusunu, siyah kırmızılı renklere bağlamak için çalışmalara başladı. Konuyla ilgili bilgi aldığımız Ünal, Faslı oyuncunun bonservis sorunu olduğunu ve bunu çözmek için çalışmaların devam ettiğini söyledi.
PAZARTESİ KALDIĞI YERDEN
Diğer taraftan devre arası transferde ilk imzayı Beşiktaşlı sol kanat oyuncusu Emre Özkan'a attıran Başkan Halil Ünal, Pazartesi günü tekrar İstanbul da kampa girerek ön görüşme yaptığı oyuncular ile ikinci turda birkez daha pazarlık masasına oturacak. Ünal, daha önce ön görüşme yaptığı Beşiktaşlı Batuhan Karadeniz, Kocaelisporlu Taner Güleri, Galatasaraylı Ferdi Elmas ve Gençlerbirliği'nden El Saka ile tekrar görüşecek.
2 DEFANS, 2 ORTA, 2 FORVET
Transferde 2 orta saha, iki savunma ve 2 forvet oyuncu almayı planladığını belirten Başkan Ünal, "Daha önce 6 oyuncuyla yollarımızı ayırdık. Bunlardan Mustafa Sevgi ve Can Cumhur'a Sakaryaspor talip oldu. Diğer oyuncular için henüz bir teklif gelmedi. Kiralık verilmesi gündemde olan oyuncuları da çıkartırsak, kadromuz yapılan operasyonlarla 20'e düşecek. Bu yüzden 6 oyuncu almak istiyoruz" dedi."
Khortytsya yoksa o mu ne dersin ? Halil başkan duydu mu sonunda bizi :)..
Halil başkan kim bu Fas' lı açıkla artık çatlayacaz :)
23 Aralık 2008 Salı
22 Aralık 2008 Pazartesi
Teknik direktör kasapları
Yıl sonuna geldik , malumunuz Türkiye başta olmak üzere Avrupa'da birçok ligde ilk yarı maçları sona erdi. Merak ettik ve araştıralım dedik kimler teknik direktör kasabı ? avrupa liglerinde ve türkiye'de teknik direktörlerin durumları nedir , kim kiminle yollarını ayırmış ,kim kimin görevine son vermiş bi bakalım dedik......
Futbolun beşiği diye nitelendirilen , şu anda futbolla ilgilenen birçok kesimin tutkuyla izlediği İngiltere Premier ligine bir bakalım kaç takım teknik direktör değiştirmiş,kim kimi göndermiş ?
-Premier ligde bu sezon takımdan ayrılan teknik direktörlerin başında kuşkusuz geçen sezonun ortasında geldiğinde büyük işler beklenen İspanyol Juande Ramos geliyor...White Hart Lane' de halbuki işler Ramos için iyi başlamıştı , geçen sezon şubat ayında geldiğinde çıktığı ilk maçta Chelsea'yi finalde uzatmalarda Berbatov'un attığı golle yenerek FA Cup'ın sahibi olmuştu.Sonra ne olduysa oldu yeni sezon başında Ramos için işler hiç de iyi gitmedi. yanlış transferler, sezona kötü başlangıç derken sezonun 9.haftasında Tottenham'dan ayrılmak zorunda kaldı.
- 2.olarak Portsmouth'ta Harry Redknapp ... Aslında fena da gitmiyordu ligde Portsmouth .Harry Redknapp yönetiminde çıktığı 9 maçta 4 galibiyet 2 beraberlik alarak 14 puan toplamıştı.Ama işte paranın yüzü tatlı geldi ve Ramos'un Tottenhamdan ayrılmasının ardından bu fırsatı kaçırmadı.Takımı yardımcısı eski Arsenalli Tony Adams’a bırakarak bir bakıma Portsmouth taraftarlarına satışı koydu :)
-Premier ligde genelde teknik adamlara sabredilir , öyle Türkiye'deki gibi 3.haftada aldığı mağlubiyetlerden sonra teknik adamın kovulduğu nadir görülen olaylardandır.Ama işte Newcastle ve West Ham bu durumu dinlemedi ve sezona başladıkları Kevin Keegan ve Alan Curbishley ile 4.haftada aldığı mağlubiyetlerin ardından yollarını ayırdı.
-Premier ligde bu sezon teknik direktörleri ile yollarını ayıran son takımlar ise geçtiğimiz hafta Blackburn ve Sunderland oldu.Sunderland sezona başladığı Roy Keane , Blackburn ise Paul Ince ile yollarını ayırdı.
Gelelim İspanya'ya .... bakalım La liga ' da kim kime yol vermiş , kim ayrılmak zorunda kalmış.....
-İspanya' da şüphesiz bu konuda en sansasyonel isim son şampiyon devrik Real Madrid teknik direktörü Bernd Schuster...takımın başındayken aldığı üst üste mağlubiyetler , şampiyonlar liginde alınan Juventus yenilgileri ile Real Madrid tarafında kazan kaynamaya başlamış , beyaz mendiller sallanmaya başlamıştı. Nitekim El Clasico öncesi alınan 4-3 lük Sevilla mağlubiyetinin ardından Schuster'in yaptığı basın açıklamasında " Bu sezon şüphesiz Barcelona'nın yılı , şu halde onları yenmemiz imkansız" gibi fütursuzca demeçleri ona artık Real Madrid defterinin kapandığını gösteriyordu ve sonucunda El clasico öncesi Real Madrid Schuster'in işine son vermiş yerine Tottenham'da 8 haftada 1 galibiyet 2 beraberlikle sadece 5 puan toplayabilen Juande Ramos'u göreve getirmişti.
-İlginç bir takımdı Sporting Gijon .... bu sezon yükselmişti La liga ' ya ve hiç de ummadığı bir başlangıç yaparak ( ki bunda ilk 5 haftadaki fikstürünün katkısı büyük)bir anda kendini son sırada 0 puanla buluvermişti.Sezonun henüz 3.haftası Barcelona maçı öncesi Sporting Gijon sezona başladığı Antonio Maceda'yla yollarını ayırmış yerine Manolo Preciadoyu getirtmişti.Bu değişim tutmuş olacak ki Preciado yönetimindeki Gijon şu an ligin 16. haftası tamamlandığında topladığı 21 puanla 11.sırada...
-La liga'da teknik direktörüyle yollarını ayıran bir diğer takım geçen sezonların flaş takımı niteliğinde sayılabilecek Espanyol olmuştu.Espanyol geçtiğimiz yılların aksine bu sezon hiç de iyi başlayamamıştı.Bartolomo Marquez yönetimindeki Espanyol aşısı tutmamış olacak ki çıktıkları 13 maçta 3 galibiyet 3 beraberlik topladığı 12 puanla kendini bir anda 16.sırada buluvermişti.Espanyol yönetiminin artık sabrı taşmış ve ligin 14.haftasına girilirken Marqueze kapıyı göstermiş yerine Jose M.Esnal Mane' yi getirtmiş. Bakalım Mane Espanyol'a çare olabilecekmi bunu ilerleyen haftalar gösterecek.....
-İlk yarının sonuna gelinen şu haftalarda İspanya' da teknik direktörünü değiştiren diğer takımlar ise ligde son sırada bulunan Osasuna ve onun 1 puan üstündeki Recreativo Huelva...İkisi de aynı haftada , ligin 7.haftasına girilirken ,sezona başladıkları teknik direktörleriyle yollarını ayırmış Osasuna Jose Antonio Camacho'yu , Recreativo ise Luis Lucas Alcaraz' ı göreve getirmişlerdi.
İtalya ve Almanya’da durum bu kadar acımasız değil. Oynanan 17 maç sonrası italya’ da 4 almanya da ise 2 klüp teknik direktör değişikliğine gitmiş.İtalya’da ligin 2.haftasında belki de tüm sezonların en erken teknik direktör değişikliğine giden takım Palermo…Sezona başladığı Stefano Colantuono ile yollarını ayırmış yerine Davide Bellardini’yi getirtmiş.Çizme’de teknik direktörleriyle yolları ayrılan diğer 3 takım ise Bologna , Chievo ve son hafta itibariyle Reggina oldu.Bologna ligin 11.haftasına girilirken Carlo Mazzone ile yollarını ayırmış, bir Lazio efsanesi Sinisa Mihajlovic ‘i takımın başına getirmişti.Chievo da yine 11.haftaya girilirken Juventus maçı öncesi Luigi Del Neri ile bağlarını koparmış , Domenico Di Carlo’yu takımın başına getirmişti.Reggina da ise son hafta deplasmanda Cagliari karşısında alınan 1-1 lik sonuçtan sonra Nevio Orlandinin görevine son vermiş , Giuseppe Pillon takımın başına geçmişti.
Almanya’ da bu durum daha da az…Ligin ilk yarısının sonunda teknik direktörleriyle yollarını ayıran takım sayısı sadece 2 …Bunlar lig sonuncusu Mönchengladbach ve sezona istediği girişi yapamayan 2 sezon öncesinin şampiyonu Stuttgart. Mönchengladbach sezonun 8.haftasına girilirken teknik direktörü Jos Luhukay ile yollarını ayırmış ve takımın başına Hans Meyer’ i getirtmişti.
Stuttgart’ta ise 2 hafta önce , 2 sezon önce takımı şampiyon yapan , Armin Veh görevinden ayrılmış ve yerine eski Pool’lu Markus Babbel getirilmişti.
Avrupa’nın önde gelen liglerinde durum buyken gel gelelim Türkiye’ de bu durum nasıl bi de ona bakalım…
Turkcell Süper Lig’de 16 maç geride kaldı ve bu 16 maç sonunda 18 takımın 9’ u daha sezonun ilk yarısına gelinmeden başladıkları teknik direktörleriyle yollarını ayırdı.
Bu konuda en aceleci davranan takım Konyaspor … Ligin 4.haftasına girilirken Konya yönetimi mevcut teknik direktörü Raşit Çetiner ile yollarını ayırmış yerine Giray Bulak’ı getirmişti.Arkasından 5.hafta kendi evinde Bursaspor karşısında aldığı 3-2 lik mağlubiyet Engin İpekoğlu için Kocaelispor macerasının erken bittiğini gösteriyor ve Kocaelispor’da Yılmaz Vural dönemi başlıyordu.Engin İpekoğluna daha 5.haftada sabredemeyip Yılmaz Vural gibi Türkiye’de düşürmediği takım kalmayan bir hocayı getiren çok değerli ( !) Kocaeli yöneticilerine buradan ilk yarı sonunda bulunduğu konuma bakarak selam ederiz.
Ligde 7.haftaya girilmeden şampiyonluk adaylarından Beşiktaş’ta hafta içi aldığı Metalist Kharkov yenilgisiyle teknik direktörü Ertuğrul Sağlam görevinden istifa etmiş ( artık bunda gerçeklik payı nedir bilemiyoruz tabi ! ) yerine Mustafa Denizli getirtilmişti. Mustafa Denizli takımı aldığında ligde 4 galibiyet 2 beraberlik topladığı 14 puanla 2.sırada bulunuyordu şimdi ise durumları ortada . Buradan da tüpçüye selamlarımızı iletmeyi unutmayalım:)
8.haftaya girildiğinde Ankaragücü sezona başladığı Hakan Kutlu ile yollarını ayırırken yerine Ünal Karaman geçiyordu. Gerçi Ünal Karaman dönemi de Ankaragücü’nde pek uzun sürmedi ya neyse : ) 16.hafta kendi isteğiyle takımdan ayrılıyordu Ünal’ da en nihayetinde …
Ligde 9 ve 10.haftalar baktığımız zaman tam bir teknik direktör kıyımı yaşanıyordu
.9.hafta ligin yeni takımlarından Antalyaspor’ da Jarabinsky dönemi bitiyor yerine Mehmet Özdilek geçiyordu.Sanırım teknik direktör değişikliğinin en fazla olumlu etkilediği tek takımda bu konuda Antalyaspor olsa gerek. Zira Akdeniz ekibi Özdilek yönetiminde çıktığı 8 maçta sadece 1 yenilgi aldı o da kadıköyde Fenerbahçe’ye karşı…
10.haftaya girilirken Bursaspor’da Samet Aybaba & Güvenç Kurtar , Gençlerbirliğinde Mesut Bakkal & Samet Aybaba , Hacettepe de ise Osman Özdemir & Erdoğan Arıca değişiklikleri oluyordu….
Ligin ilk yarısında teknik direktörünü değiştiren son takım ise Denizlispor oluyordu. Denizlispor 11.hafta oynadığı ve deplasmanda 3-2 kaybettiği Kocaelispor maçı öncesi Ali Yalçın ile yollarını ayırmış yerine Ümit Kayıhan’ ı getirmişti.
Sonuç olarak Avrupa’nın önde gelen liglerinde ilk yarının sonuna gelindiğinde İngiltere’ de 6 , İspanya’ da 5 , İtalya’da 4 ve Almanya’ da 2 teknik direktör değişikliği olurken Türkiye’ de ise 9 değişiklikle bu alandaki birinciliğimizi kimseye kaptırmıyoruz.% 50 lik bir durum söz konusu…Sonra kimse bana istikrar ayakları yapmasın buyurun işte her şey ortada…Bakalım sezon sonu %90lara hatta % 100 e çıkabilecekmiyiz?
Burası Türkiye kardeşim her şey olur burada !
Futbolun beşiği diye nitelendirilen , şu anda futbolla ilgilenen birçok kesimin tutkuyla izlediği İngiltere Premier ligine bir bakalım kaç takım teknik direktör değiştirmiş,kim kimi göndermiş ?
-Premier ligde bu sezon takımdan ayrılan teknik direktörlerin başında kuşkusuz geçen sezonun ortasında geldiğinde büyük işler beklenen İspanyol Juande Ramos geliyor...White Hart Lane' de halbuki işler Ramos için iyi başlamıştı , geçen sezon şubat ayında geldiğinde çıktığı ilk maçta Chelsea'yi finalde uzatmalarda Berbatov'un attığı golle yenerek FA Cup'ın sahibi olmuştu.Sonra ne olduysa oldu yeni sezon başında Ramos için işler hiç de iyi gitmedi. yanlış transferler, sezona kötü başlangıç derken sezonun 9.haftasında Tottenham'dan ayrılmak zorunda kaldı.
- 2.olarak Portsmouth'ta Harry Redknapp ... Aslında fena da gitmiyordu ligde Portsmouth .Harry Redknapp yönetiminde çıktığı 9 maçta 4 galibiyet 2 beraberlik alarak 14 puan toplamıştı.Ama işte paranın yüzü tatlı geldi ve Ramos'un Tottenhamdan ayrılmasının ardından bu fırsatı kaçırmadı.Takımı yardımcısı eski Arsenalli Tony Adams’a bırakarak bir bakıma Portsmouth taraftarlarına satışı koydu :)
-Premier ligde genelde teknik adamlara sabredilir , öyle Türkiye'deki gibi 3.haftada aldığı mağlubiyetlerden sonra teknik adamın kovulduğu nadir görülen olaylardandır.Ama işte Newcastle ve West Ham bu durumu dinlemedi ve sezona başladıkları Kevin Keegan ve Alan Curbishley ile 4.haftada aldığı mağlubiyetlerin ardından yollarını ayırdı.
-Premier ligde bu sezon teknik direktörleri ile yollarını ayıran son takımlar ise geçtiğimiz hafta Blackburn ve Sunderland oldu.Sunderland sezona başladığı Roy Keane , Blackburn ise Paul Ince ile yollarını ayırdı.
Gelelim İspanya'ya .... bakalım La liga ' da kim kime yol vermiş , kim ayrılmak zorunda kalmış.....
-İspanya' da şüphesiz bu konuda en sansasyonel isim son şampiyon devrik Real Madrid teknik direktörü Bernd Schuster...takımın başındayken aldığı üst üste mağlubiyetler , şampiyonlar liginde alınan Juventus yenilgileri ile Real Madrid tarafında kazan kaynamaya başlamış , beyaz mendiller sallanmaya başlamıştı. Nitekim El Clasico öncesi alınan 4-3 lük Sevilla mağlubiyetinin ardından Schuster'in yaptığı basın açıklamasında " Bu sezon şüphesiz Barcelona'nın yılı , şu halde onları yenmemiz imkansız" gibi fütursuzca demeçleri ona artık Real Madrid defterinin kapandığını gösteriyordu ve sonucunda El clasico öncesi Real Madrid Schuster'in işine son vermiş yerine Tottenham'da 8 haftada 1 galibiyet 2 beraberlikle sadece 5 puan toplayabilen Juande Ramos'u göreve getirmişti.
-İlginç bir takımdı Sporting Gijon .... bu sezon yükselmişti La liga ' ya ve hiç de ummadığı bir başlangıç yaparak ( ki bunda ilk 5 haftadaki fikstürünün katkısı büyük)bir anda kendini son sırada 0 puanla buluvermişti.Sezonun henüz 3.haftası Barcelona maçı öncesi Sporting Gijon sezona başladığı Antonio Maceda'yla yollarını ayırmış yerine Manolo Preciadoyu getirtmişti.Bu değişim tutmuş olacak ki Preciado yönetimindeki Gijon şu an ligin 16. haftası tamamlandığında topladığı 21 puanla 11.sırada...
-La liga'da teknik direktörüyle yollarını ayıran bir diğer takım geçen sezonların flaş takımı niteliğinde sayılabilecek Espanyol olmuştu.Espanyol geçtiğimiz yılların aksine bu sezon hiç de iyi başlayamamıştı.Bartolomo Marquez yönetimindeki Espanyol aşısı tutmamış olacak ki çıktıkları 13 maçta 3 galibiyet 3 beraberlik topladığı 12 puanla kendini bir anda 16.sırada buluvermişti.Espanyol yönetiminin artık sabrı taşmış ve ligin 14.haftasına girilirken Marqueze kapıyı göstermiş yerine Jose M.Esnal Mane' yi getirtmiş. Bakalım Mane Espanyol'a çare olabilecekmi bunu ilerleyen haftalar gösterecek.....
-İlk yarının sonuna gelinen şu haftalarda İspanya' da teknik direktörünü değiştiren diğer takımlar ise ligde son sırada bulunan Osasuna ve onun 1 puan üstündeki Recreativo Huelva...İkisi de aynı haftada , ligin 7.haftasına girilirken ,sezona başladıkları teknik direktörleriyle yollarını ayırmış Osasuna Jose Antonio Camacho'yu , Recreativo ise Luis Lucas Alcaraz' ı göreve getirmişlerdi.
İtalya ve Almanya’da durum bu kadar acımasız değil. Oynanan 17 maç sonrası italya’ da 4 almanya da ise 2 klüp teknik direktör değişikliğine gitmiş.İtalya’da ligin 2.haftasında belki de tüm sezonların en erken teknik direktör değişikliğine giden takım Palermo…Sezona başladığı Stefano Colantuono ile yollarını ayırmış yerine Davide Bellardini’yi getirtmiş.Çizme’de teknik direktörleriyle yolları ayrılan diğer 3 takım ise Bologna , Chievo ve son hafta itibariyle Reggina oldu.Bologna ligin 11.haftasına girilirken Carlo Mazzone ile yollarını ayırmış, bir Lazio efsanesi Sinisa Mihajlovic ‘i takımın başına getirmişti.Chievo da yine 11.haftaya girilirken Juventus maçı öncesi Luigi Del Neri ile bağlarını koparmış , Domenico Di Carlo’yu takımın başına getirmişti.Reggina da ise son hafta deplasmanda Cagliari karşısında alınan 1-1 lik sonuçtan sonra Nevio Orlandinin görevine son vermiş , Giuseppe Pillon takımın başına geçmişti.
Almanya’ da bu durum daha da az…Ligin ilk yarısının sonunda teknik direktörleriyle yollarını ayıran takım sayısı sadece 2 …Bunlar lig sonuncusu Mönchengladbach ve sezona istediği girişi yapamayan 2 sezon öncesinin şampiyonu Stuttgart. Mönchengladbach sezonun 8.haftasına girilirken teknik direktörü Jos Luhukay ile yollarını ayırmış ve takımın başına Hans Meyer’ i getirtmişti.
Stuttgart’ta ise 2 hafta önce , 2 sezon önce takımı şampiyon yapan , Armin Veh görevinden ayrılmış ve yerine eski Pool’lu Markus Babbel getirilmişti.
Avrupa’nın önde gelen liglerinde durum buyken gel gelelim Türkiye’ de bu durum nasıl bi de ona bakalım…
Turkcell Süper Lig’de 16 maç geride kaldı ve bu 16 maç sonunda 18 takımın 9’ u daha sezonun ilk yarısına gelinmeden başladıkları teknik direktörleriyle yollarını ayırdı.
Bu konuda en aceleci davranan takım Konyaspor … Ligin 4.haftasına girilirken Konya yönetimi mevcut teknik direktörü Raşit Çetiner ile yollarını ayırmış yerine Giray Bulak’ı getirmişti.Arkasından 5.hafta kendi evinde Bursaspor karşısında aldığı 3-2 lik mağlubiyet Engin İpekoğlu için Kocaelispor macerasının erken bittiğini gösteriyor ve Kocaelispor’da Yılmaz Vural dönemi başlıyordu.Engin İpekoğluna daha 5.haftada sabredemeyip Yılmaz Vural gibi Türkiye’de düşürmediği takım kalmayan bir hocayı getiren çok değerli ( !) Kocaeli yöneticilerine buradan ilk yarı sonunda bulunduğu konuma bakarak selam ederiz.
Ligde 7.haftaya girilmeden şampiyonluk adaylarından Beşiktaş’ta hafta içi aldığı Metalist Kharkov yenilgisiyle teknik direktörü Ertuğrul Sağlam görevinden istifa etmiş ( artık bunda gerçeklik payı nedir bilemiyoruz tabi ! ) yerine Mustafa Denizli getirtilmişti. Mustafa Denizli takımı aldığında ligde 4 galibiyet 2 beraberlik topladığı 14 puanla 2.sırada bulunuyordu şimdi ise durumları ortada . Buradan da tüpçüye selamlarımızı iletmeyi unutmayalım:)
8.haftaya girildiğinde Ankaragücü sezona başladığı Hakan Kutlu ile yollarını ayırırken yerine Ünal Karaman geçiyordu. Gerçi Ünal Karaman dönemi de Ankaragücü’nde pek uzun sürmedi ya neyse : ) 16.hafta kendi isteğiyle takımdan ayrılıyordu Ünal’ da en nihayetinde …
Ligde 9 ve 10.haftalar baktığımız zaman tam bir teknik direktör kıyımı yaşanıyordu
.9.hafta ligin yeni takımlarından Antalyaspor’ da Jarabinsky dönemi bitiyor yerine Mehmet Özdilek geçiyordu.Sanırım teknik direktör değişikliğinin en fazla olumlu etkilediği tek takımda bu konuda Antalyaspor olsa gerek. Zira Akdeniz ekibi Özdilek yönetiminde çıktığı 8 maçta sadece 1 yenilgi aldı o da kadıköyde Fenerbahçe’ye karşı…
10.haftaya girilirken Bursaspor’da Samet Aybaba & Güvenç Kurtar , Gençlerbirliğinde Mesut Bakkal & Samet Aybaba , Hacettepe de ise Osman Özdemir & Erdoğan Arıca değişiklikleri oluyordu….
Ligin ilk yarısında teknik direktörünü değiştiren son takım ise Denizlispor oluyordu. Denizlispor 11.hafta oynadığı ve deplasmanda 3-2 kaybettiği Kocaelispor maçı öncesi Ali Yalçın ile yollarını ayırmış yerine Ümit Kayıhan’ ı getirmişti.
Sonuç olarak Avrupa’nın önde gelen liglerinde ilk yarının sonuna gelindiğinde İngiltere’ de 6 , İspanya’ da 5 , İtalya’da 4 ve Almanya’ da 2 teknik direktör değişikliği olurken Türkiye’ de ise 9 değişiklikle bu alandaki birinciliğimizi kimseye kaptırmıyoruz.% 50 lik bir durum söz konusu…Sonra kimse bana istikrar ayakları yapmasın buyurun işte her şey ortada…Bakalım sezon sonu %90lara hatta % 100 e çıkabilecekmiyiz?
Burası Türkiye kardeşim her şey olur burada !
16 Aralık 2008 Salı
Es-Es: 0 - Konyaspor: 0
Gecikmiş bir post oldu bu sanırsam. Resimleri yeni attım bilgisayarıma, maçla ilgili pek bir şey yok aklımda. TSL'de izleyebileceğiniz en zevksiz maçlardan biriydi. Yayıncı kuruluş 3 dakika özetin 2 dakikasında kırmızı kart pozisyonunu gösterdi zaten.
Çekirdekçilerin yanında izledim maçı. Yaratıcı küfürleri duymak ayrı komikti gerçekten. Bir de sürekli "Çocuğumun yanında beni küfür ettiriyorsunuz ya .rsp. çocukları" diyen abi vardı, selam ederim okuyorsa burayı, suratta gülümseme yaratılan küfürler duyulmaya değerdi :-D buyrun efendim bunlar da maçtan fotoğraflar:
Çekirdekçilerin yanında izledim maçı. Yaratıcı küfürleri duymak ayrı komikti gerçekten. Bir de sürekli "Çocuğumun yanında beni küfür ettiriyorsunuz ya .rsp. çocukları" diyen abi vardı, selam ederim okuyorsa burayı, suratta gülümseme yaratılan küfürler duyulmaya değerdi :-D buyrun efendim bunlar da maçtan fotoğraflar:
13 Aralık 2008 Cumartesi
Koyun Kazım #3
Fenerbahçe'nin kadro yetersizliği yüzünden rakip kaleye bile gidemediği Kiev deplasmanında Colin Kazım ile Emre’nin niye 18 kişilik kadroya alınmadığı ortaya çıktı. Kazım kendinisi kadroya almayan Aragones'e "Fuck off" diye küfretti. Şimdi onu Yıldırım da sildi.
Kaynak : Milliyet
Haber ne kadar doğru bilemiyoruz ancak koyun kardeşim bırak sen o dedeyi gel ES-ESimize biz seni baş tacı ederiz :)
OoOo Koyun kazım oley !!!
12 Aralık 2008 Cuma
Mukavemet FC !!
Internette geziniyorum geçen gün , tam girdim maç sonuçlarına bakacam.Girdim siteye geziniyorum, bi bakdım o da nesi iran ligi ulan dedim bakayım kim var kim yok burda . Takımlara şöyle bi göz atarken bi de bakdım ve dumura uğradığım o an gerçekleşti . Evet evet takımın adı " Moghavemat ". İlk başta inanamadım tabi dedim olum EsEs senin sonun iyi gözükmüyor , bu kadar fazla çalışma takımların adını bile saptırmaya başladın .Sonra biraz araştırayım dedim gerçekten de takımın adı " Moghavemat" yani bildiğimiz mukavemet :)
Biraz araştırayım dedim... Moghavemat Sipasi F.C. İran'ın Shiraz kentinde kurulmuş bir takım.Kulübün o kadar da eski bir mazisi yok . 1988 'de kurulmuş olan, Shiraz kentinin tek takımı olan Behzad , 1991'de Majid Sepasi'nin İran-Irak savaşında öldürülmesiyle birlikte onun onuruna takımın adı değiştiriliyor ve Fahr Shahid Sepasi oluyor.Derken 1995 yılında klüp Sepah Pasdaran tarafından satın alınıyor ve klüp istediği başarıları bir türlü elde edemiyor .Takımın en büyük başarısı 2001 ' de düzenlenen Hazfi Cup' ı kazanmaları olmuş.
Derken 2006' da klubün sahibi Sepah Pasdaran hisselerini satınca klubün adı yeniden değiştiriliyor ve bugünkü şekliyle Moghavemad Sepasi oluyor.Takım fotoğrafta da görüldüğü üzere ligde oynadığı 19 maçta 28 puan toplayarak şu an 7. sırada bulunuyor.
Biz makinacıların sempatiyle bakacağı bu takıma yedekbekleyenler olarak başarılar dileriz. Buradan da khortytsya'ya selamlarımızı iletiriz :)
Not : ben de ilerde bi takım kurarsam adı Akışkanlar mekaniği Fc olacak bunu da buradan açıklıyorum :)
11 Aralık 2008 Perşembe
Bir deplasman hikayesi.....
Efendim öncelikle kusuruma bakmayınız ,biraz geç geldi post artık maruz görün.Zira fotoları da atacaktık ama onları pc'ye pazardan önce atamayacağımız için şimdilik fotosuz idare edin, eskiden foto mu varmış canım :)
Gelelim Antalya deplasmanına ,
Önceki postta da belirttiğimiz üzre Cumartesi sabahı 6,30 ' da yola koyulduk.Saat 8. 30 olduğunda kendimizi bir anda Antalya otogarda buluverdik.Giderken KIZILCIKLI otobüsleri burdur üzerinden gittiği için özel otobüsle yaptık gidişi :) İner inmez ilk iş doğru stada gittik ve bir gün önceden internetten aldığımız bileti teslim almaya gittik.Bileti aldığımda saat 10 olmuştu ve maça daha nerden baksanız 4 saat vardı. Karnımız acıkmıştı , gittik güzel bir kahvaltı ettik.Aradan 1 saat geçtikten sonra stada doğru tekrardan yola koyulduk. Emniyet stad çevresinde önlemini almaya başlamıştı 3 saat önceden.Biz de tribünümüzün önünde beklerken öte taraftan Antalya Kırmızı şimşeklerden 2 arkadaş çıktı geldi,muhabbet gırgır şamata derken baktık ki saat 12.30 olmuş Eskişehir'den otobüsler de gelmeye başlamıştı.Bizim tribünün hemen yan tarafında Antalya Red Soldiers grubu vardı. Onlar da hafiften toplanmaya başlamıştı.KIZILCIKLI - Red Soldiers ve arada çevik kuvvet , varın siz düşünün arada geçen olayları :) Yaklaşık 1 saat bu şekilde küfürleşmelerle geçen süreden sonra artık stada girmiştik.Derken bizim topçularda ısınmaya çıktı. Önce Ivesa gözüktü, arkasından Anderson , Youla,Poljak derken hepsi önümüzde ısınmaya başladı.
Neyse gelelim maça ,aslında maçta pek de öyle anlatılacak bişey olmadı zaten sonuçtan da belli 0-0 :) Antalya tribünleriyle yaptığımız makaralar güzeldi ama ... Karşı tribün (07 gençlik) kırmızı deyince biz araya girip siyah deyip tezahüratlarını bozmamız , devre arası Antalya açık tribünlerindeki gözlüklüye tribün olarak topluca küfredişimiz , 2.yarıda onlar Bursa'ya küfrederken bizim Oley oley bursaspor çekişimiz vs vs uzar gider....
Artık maç bitmişti. Buradan Anderson ve Ivesaya , özellikle Ivesa , teessüflerimizi iletiyoruz.Tribünden aşağı düşme pahasına bi yerlerimi yırtsam da suratıma baktı baktı formayı gitti öbür tarafa attı , yapma Ivesa ayıp denen bişey var.
Neyse kapılar açılmış otobüslere atlayıp Isparta'ya döneceğiz artık . Atladık Eskişehir Taraftar Derneği başkanı Yavuz başkanın otobüsüne ,nereye kafamı çevirsem her yerde polisler.Bütün tribün otobüslere bindikten sonra ,ara koridorda polislerin de şehir dışına kadar eşlik etmesiyle yola koyulduk.Şehirden çıkana kadar sağdan soldan aralıksız taş yağıyor.Biraz ilerledikten sonra bakdık ki arkadan gelen otobüs durdu , camlardan bütün millet atlıyor o taş atanları kovalıyor , bizimkilerin arkasında da polisler :) Tabi sonrasında ne oldu o taş atanların akıbeti hala bilinmiyor :)Bizim otobüste fazla bi hasar olmadı allahtan sadece yan tarafta küçük bi yer patladı o kadar .Velhasılkelam artık şehirden çıkmıştık sağsalim. Polisler de otobüsten ayrılınca Isparta'ya doğru yola koyulduk.2 saatlik yolculuğun ardından ben Isparta'da inmiş , otobüs de Eskişehire doğru devam etmek üzere yola koyulmuştu. Böylece bir deplasman daha bitmiş oluyordu.
2 hafta sonra Trabzon deplasmanı hikayeleriyle tekrar buluşmak üzere esen kalın ... :)
Not : Trabzon deplasmanında khortytsyayı da görmek istediğimizi buradan iletelim , KIZILCIKLI seni özledi khortytsya :(
5 Aralık 2008 Cuma
ESKİŞEHİR deplasmanda !!!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)