Öncelikle fotoğrafsız bir post olacağını belirteyim :-)
"Kardeş takım" kavramını ortaya çıkaran zat-ı muhterem'e selamlarımı söyleyin. Bir de sorun neresinden uydurmuş bunu? Anadolu kardeşliği, anti-bizans hikayelerine inanmayan ben gibi bünye için tribünümde Bursaspor, Ankaragücü vs. atkısı görmek kadar sinir bozucu bir şey olamaz.
Çok uzatmadan maç atmosferine geçelim.
Dondurucu soğukta 13.30'daki maç için 12.00'da evden çıkmak pek akıl kârı gözükmese de tipi şeklinde yağan kar, herkesin kapalıya doluşacağı hissini güçlendiriyordu. Bu durumda da erkenden gidip yer tutulmalıydı.
12.30 sularında stada yaklaşırken sağımdan solumdan geçen Bursaspor atkılı insanlar her an patlamaya hazır bu bünyeyi barut fıçısından farksız hale getirmişti. Deplasman takımının taraftarı bu şehirde bu kadar rahat olmamalıydı. Ancak bilet kuyruğunda beklerken açık tribünden yükselen "ESpana" melodisi sinirimi azaltmaya yetti.
Biletimi alıp vakit kaybetmeden "Kızılcıklı" tribüne doğru hızlı adımlarla yöneldim. Her seçimden önce Eskişehirspor'u pis emellerine alet etmeye çalışan partilerden, "eşantiyon" kapmaya çalışan insanlar tarafından baltalanan bu yürüyüş, stad kapısında son buldu.
İçeri girip her zamanki yerimden futbolcuların ısınma hareketlerini izlemeye koyuldum. Bursasporlular kendilerine ayrılan tribünleri hınca hınç doldurmuştu. Tebrik etmek lazım. "Bu soğukta açık dolmaz" düşüncem maçın başlama saati yaklaştıkça değişti. Nefer & Kızılcıklı tribünleri de full çekiyordu. O zaman tek eksiğimiz kalmıştı. "Santrayla 3lü, daha güçlü!"
Genel olarak dostça geçen mücadeleye hızlı başlayan taraf Es-Es'ti. Youla'nın cömertçe harcadığı iki pozisyon sonrası Emre Toraman'ın kendi kalesine attığı iki gol, maçı Bursaspor'a getirdi. Bursaspor için dondurucu soğukta daha iyisi beklenemezdi. Gol atmaya niyeti olmayan Es-Es, Vucko'nun ayağından orta şut karışımı bir gol kazandı. Maç sonuna doğru 5 forvetle oynayan Es-Es, gol bulamadı; rakiplerinin kaybettiği bir haftada çok değerli üç puanı kaçırdı. İstanbul seferi öncesi çanları çaldı.
Maç boyunca Selçuk Dereli'ye inanılmaz bir tepki vardı. Hakemler hakkında konuşmayı sevmem. İnsanlar hata yapabilir. Kabul ederim. Eskişehirspor'un maçta iki kez penaltı itirazı oldu. Bu pozisyonları iyi açıdan göremedim. Bir şey söyleyemem. Lakin iyi kapanan takımlara karşı "B planı" olmayan bir takımın, maçı kaybetme sebebi olarak hakemi görmesi benim için kabul edilebilir değildir.
Sözün kısası, Bursaspor -şansının da yardımıyla- üç puanı hanesine yazdırdı. Eskişehirspor için ise yumurta kapıya dayandı.
Gençlerbirliği 28
Denizlispor 28
Eskişehirspor 27
Konyaspor 27
Antalyaspor 26
İBŞB 25
Ankaragücü 24
Kocaelispor 20
Hacettepe 15
15 Mart 2009 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
khortytsya 2 haftadır uyarıyor , rıza hoca onu dinleyip gerekli önlemleri alsaydı oyuncularımız gerek paf takım gerek as takım korkup kendi kalemize yollamazlardı topu, biz de maçı alırdık :P
zira 2 bursa maçında kendi kalemize atılan 4 gol baska nası acıklanır :P
Yorum Gönder