Filmkolik olmanın başlangıcındayım desem yeridir. Bu sözleri söyleyen sabah 04.00'a kadar gözünü kırpmadan, kıpırdamadan -sadece cd değiştirmek için yerinden kalkan- dört film izlemiş bir bünye. Dönelim o halde dün geceye, yorumları aktaralım hemen.
Geceye aperatif niyetine "Ghost of Mae Nak" (Mae Nak'ın Laneti) (Çeviri bana ait değil :) ile başladık. "Abi Japon kız var bak güzeldir, hem lanet falan diyor korkarız belki" diyerek aldığımız filmin -biraz da olsa- beklentilerimizin üstünde çıktığını söylemeliyim. Bilgisayar efekti kullanılmadan yapılan ölüm sahnelerini beğendim. Camın adamı ikiye ayırdığı an, filmin en güzel sahnesiydi belkide. Başarısız romantizm vurguları içeren filmin notu yukarıdaki güzel hanım ablanın da etkisiyle 10 üzerinden 5.
Vakit kaybetmeden gecenin ikinci filmine geçtik: "Funny Games" (Ölümcül Oyunlar). Bir tanım yapmak gerekirse; dünyanın en manasız filmleri sıralamasında ilk üçe oynayabilecek kapasiteye sahip, zaman kaybı bile sayılabilecek amaçsız film. Hele kameranın şoka girip dakikalarca hareketsiz duran kadının içinde bulunduğu odayı çektiği bir sahne var ki itiraf etmeliyim, uyuduğumu hissettim! "Gözümü kırpamadan izledim izledim diyorsun, sonra da uyuduğumu hissettim diyorsun bu ne yaman çelişki?" diyenleriniz var sanki. Bu film gözü açık uyutan türden! 10 üzerinden 3'ü ise başarılı bulduğumuz kapak tasarımına veriyoruz!
Gecenin finalini ise Jim Carrey'nin oynadığı "The Number 23" (23 Numara) ile yaptık. Başlangıcı çok çekici gelmemiş olsa bile bir anda kendimizi koltuğa yapışmış, az önce uyumamak için direnen gözlerimizi ise faltaşı kadar açılmış, ekrana bakarken bulduk. Film ilerledikçe sizi kendine bağlıyor ve hiç ummadığınız gibi bitiyor. Jim Carrey'nin oyunculuğu ise tartışılmaz. Ehh daha fazla ayrıntıya girmeden notumuzu bırakalım: 8/10.
Değinmeden geçmemem gereken bir konu daha var. Saatler 05.00'a yaklaşırken uyuduğumuzu ve 11.30 sularında uyandığımızı dikkate alırsak, günümünüz kötü geçmemesi için iki şeye ihtiyacımız vardı! Fırından yeni çıkmış sıcacık simit(ler) ve simit(ler) soğumasın diye koşa koşa gidilen bakkaldan alınan bir kavanoz Nutella! Enfes bir kahvaltı-öğle yemeği arası öğün ile başlanan günün Beşiktaş'ın farklı galibiyeti ile bitmesi dileğiyle! (Konuyu çok pis bağladım farkındayım :))
14 Ağustos 2008 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder